ArkaPlan

Haberler

Sendikamızdan UNI GLOBAL UNION'a Uluslararası Filistin Çağrısı

11 Mayıs 2021, Salı

Bu insanlık dramına göz yumanları tarih hiç bir zaman affetmeyecektir. Güvenlik-İş Sendikası Genel Yönetim ve Üyeleri Adına Genel Başkanımız Ömer ÇAĞIRICI, İsrail güçlerinin Filistin'e, Kudüs'e ve Mescid-i Aksa'ya yönelik gerçekleştirdiği saldırıları kınayarak Üst Kuruluşumuz UNI GLOBAL UNION'u bu konuda sessiz kalmaması için çağrıda bulundu. Açıklama şu şekilde; UNI Global Union Genel Sekreteri ve Değerli Yoldaşım Christy Hoffmann'a, İsrail güçlerinin Filistin'de işlediği insanlık suçlarının ardı arkası kesilmemektedir. Müslümanlar için kutsal olan ramazan ayında Mescid-i Aksa'nın avlusuna girerek, ibadet eden Müslümanlara ses bombaları ve plastik mermilerle saldırıldığını üzülerek medyadan takip etmekteyiz ve bu saldırıları şiddetle kınıyoruz. Konfederasyonumuz TÜRK-İŞ ve başka pek çok ülke ve sivil toplum kuruluşu ile birlikte uluslararası topluma çağrıda bulunmaktayız. Kısa süre önce konfederasyonumuz ITUC ve ETUC Başkanlıklarına da bir mektupla çağrıda bulundu. Sivil Toplum Kuruluşları olarak BM Güvenlik Konseyi ve BM Genel Kurul kararlarına rağmen saldırılarına devam eden İsrail'in saldırılarına artık 'dur' dememiz ve eyleme geçmemiz gerekmektedir. Bu insanlık dramına göz yumanları tarih hiçbir zaman affetmeyecektir. Saldırıların artmasından ve şiddetlenmesinden daha büyük bir endişe duyuyoruz. Filistin'e, Kudüs'e ve Mescid-i Aksa'ya saldırılara karşı uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırıyoruz.  Bağlı bulunduğumuz üst kuruluşumuz olan UNI Global Union'un bu konuda sessiz kalmamasını diliyor ve yüksek sesle öncü rol üstlenmeye ve Filistin halkının yaşadığı zulmün bitmesi için BM ve diğer kuruluşlar nezdinde çaba göstermeye devam etmesini diliyoruz. Güvenlik-iş Sendikası Yönetimi ve Üyeleri Adına Genel Başkan Ömer ÇAĞIRICI .

Detaylı Bilgi

5188 Özel Güvenlik Hizmetleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin İçişleri Komisyonuna Sunulan Kanun Teklifi Hakkında

11 Mayıs 2021, Salı

Geçtiğimiz günlerde 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifinin İçişleri Komisyonuna sunulmasından özel güvenlik görevlileri adına Güvenlik-İş Sendikası olarak memnuniyetle karşıladığımızı bildirmek isteriz. Verilen Kanun Teklifinde ; ”özel güvenlik görevlilerinin yenileme eğitimleri sürecinde idari izinli sayılmaları, söz konusu eğitimlere ilişkin ücretlerin özel güvenlik görevlilerinin çalıştıkları iş yerleri tarafından karşılanması, özel güvenlik görevlilerinin fiilî hizmet süresi zammından faydalanabilmesi ve gereken şartları taşımaları durumunda özel güvenlik görevlilerine, gazi ya da şehitler için öngörülen nakdî tazminat ya da aylık haklarının tanınması amaçlanmaktadır” denilerek meslektaşlarımız özel güvenlik işçilerinin geleceğe güvenle bakması adına bu verilen kanun teklifinin çok önemli olduğunu düşünmekteyiz. Güvenlik-İş Sendikası olarak kurulduğumuz ilk günden beri amacımız özel güvenlik görevlisi meslektaşlarımızın sorunlarını çözmek ve taleplerini güçlü bir şekilde dile getirmektir olmuştur. Bu kanun teklifinin verilmesini bir kez daha memnuniyetle karşıladığımızı bildiriyor, Konya Milletvekili Mustafa KALAYCI'ya, Bursa Milletvekili Mustafa Hidayet VAHAPOĞLU'na, Düzce Milletvekili Ümit YILMAZ'a ve Şanlıurfa Milletvekili İbrahim ÖZYAVUZ'a Güvenlik-İş Sendikası olarak tüm özel güvenlik işçileri adına teşekkür ediyoruz.

Detaylı Bilgi

TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu: İSRAİL GÜÇLERİNİN MESCİD-İ AKSA’YA SALDIRISINI ŞİDDETLE KINIYORUZ

11 Mayıs 2021, Salı

“SESSİZLİK SUÇ ORTAKLIĞIDIR” TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu, İsrail kuvvetlerinin Mescidi Aksa'da gerçekleştirdikleri hain saldırıları üzerine yazılı açıklamada bulundu. Açıklama şu şekildedir: \"Ne yazık ki, Müslüman halka uyguladığı zulüm ve şiddete ara vermeyen İsrail kuvvetleri 7 Mayıs Cuma günü işgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’daki Kıble Mescidi'nde namaz kılan cemaate ses bombaları ve plastik mermilerle saldırıda bulunmuş ve bu hain saldırı neticesinde 200’ün üzerinde Filistin vatandaşı yaralanmıştır. İsrail güçlerinin sivil Filistin halkına karşı üç semavi dinin kutsal saydığı bu mukaddes şehirde uyguladığı orantısız güç ve kural tanımaksızın sürdürdüğü saldırılar dur durak bilmemektedir. Tüm uyarılara karşı saldırgan tutumundan vazgeçmeyen, uluslararası hukuku ayaklar altına alan, kışkırtıcı, keyfi ve insanlık dışı uygulamalarına halen devam eden İsrail adeta BM Güvenlik Konseyi ve BM Genel Kurulu’nun Filistin'le ilgili almış olduğu kararlara da meydan okumaktadır. Bu asla kabul edilemez. Uluslararası Toplum Filistin Halkına yapılan bu saldırılara tepkisiz kalmamalı, Filistin halkı ile dayanışma ve işbirliğini en üst düzeyde devam ettirmeli ve İsrail Devletine gereken cevabı derhal vermelidir. Hiçbir zaman unutulmamalıdır ki, “Sessizlik Suç Ortaklığıdır” TÜRK-İŞ olarak İsrail Devleti tarafından provokasyon amaçlı gerçekleştirilen bu hain saldırıyı şiddetle kınıyor ve yaralanan Filistinli kardeşlerimize bu mübarek Ramazan gününde acil şifalar diliyoruz.\"

Detaylı Bilgi

Anneler Gününüz Kutlu Olsun

09 Mayıs 2021, Pazar

En değerli varlığımız ve yerleri hiçbir zaman doldurulamayacak annelerimiz sevgi dolu yürekleri ve sağduyulu yaklaşımlarıyla bizlere her zaman yol gösterici kılavuz olmuştur. Varlığıyla bizlere güç veren, çalışan, üreten, gücümüze güç katan annelerimizi her zaman sevilmeli ve hatırlanmalıyız. Onlara karşı saygılı, merhametli, sabırlı ve fedakâr olmalıyız. Hayata atılmamızda, hiçbir karşılık beklemeden, hayatının her anını sonsuz fedakârlığıyla çocuklarına adayan tüm annelerimizin ayrıca çocuklarını kucaklayamayan şehit anneleri de başta olmak üzere Özel Güvenlik Görevlileri annelerimizin anneler gününü kutlarız. Güvenlik-İş Sendikası Genel Yönetim Kurulu

Detaylı Bilgi

SENDİKA KARŞITI LOOMİS’E CEVAP TÜRK YARGISINDAN GELDİ

05 Mayıs 2021, Çarşamba

İlklerin sendikası Güvenlik-İş olarak, uluslararası alanda organizasyonu olan ve ülkemizde yaklaşık 1000’den fazla çalışanı ile faaliyetlerini sürdüren LOOMİS Güvenlik Hizmetleri A.Ş.’de başlatmış olduğumuz örgütlenme çalışmalarını başarıyla sonuçlandırmamız üzerine Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına toplu iş sözleşmesi yapmak adına gerçekleştirdiğimiz yetki tespiti başvurumuz, bakanlığın 22.02.2019 tarihli yetki tespiti yazısıyla olumlu sonuçlanmış ve tarafımıza yasanın aradığı gerekli çoğunluğun sağlandığı bildirilmişken, LOOMİS tarafından sırf işyerinde Toplu İş Sözleşmesi olmaması için tamamen haksız ve kötü niyetli bir şekilde almış olduğumuz yetki tespitine itiraz edilmiş ve sendikal örgütlenmenin başını çeken 50 ye yakın üyemizi işten çıkarmışlardı. Yapılan tüm hukuksuzluğa ve haksızlığa karşı sessiz kalmayıp sendikamız Hukuk Müşaviri Av. Levent ATABAY tarafından 16.03.2019 tarihinde basın açıklaması yapılmış Türk İşçi Hareketine ve Anayasal Hakkımız \"Sendikal Haklara\" olan tutumlarını acilen değiştirmesini aksi takdirde yapılanlara karşı mücadelemizin daha sert olacağını belirtmiştik. https://www.guvenlikis.org.tr/haksizliga-dur-demek-icin-sahaya-indik-one-minute-loomis-372 Yaşanan tüm bu süreçlerden sonra sendikal tazminat talepli işe iade davalarının görüldüğü İstanbul 28. İş Mahkemesi tarafından tüm işçilerin işe iadesine ve LOOMİS şirketi tarafından Sendikal Tazminat ödenmesine karar vermiştir. İlk derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvuran LOOMİS şirketine bir kötü haber de davanın görüldüğü üst mahkeme olan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesinden geldi. Üst mahkeme ilk derece mahkemesinin sendikal tazminata hükmederek vermiş olduğu işe iade kararlarını kesin olarak onanmasına karar vermiştir. Böylelikle LOOMİS şirketinin sendika karşıtı uygulamaları üst mahkeme kararıyla kesinleşmiştir. Üst Mahkeme Kararında; “Netice olarak, davacının 2 yıldan fazla bir süre ile davalı işveren bünyesinde “Güvenlik Görevlisi (Silahlı)” pozisyonunda çalıştığı, davalı şirketinin işletmesel gereklerin kapsamı ve içeriği, bu kapsamda hangi işlerin ortadan kalktığı veya hangi birimlerde küçülme gerektiği, hangi işçilerin işgücü fazlalığı haline geldiği, feshin son çare olması kapsamında herhangi bir tedbir alınıp alınmadığı gibi feshin geçerliliğini ispata yönelik hususların somut ve denetime elverişli deliller ile ortaya konulamadığı, davalı tarafından sunulan ücret bordrolarına göre, davacı işçinin sürekli şekilde fazla mesai ücreti tahakkuk ettirildiği tespit edilmektedir. Davacı işçinin fazla mesai yaptığı göz önüne alındığında hizmetine ihtiyaç duyulmama savunmasına üstünlük tanınmasının mümkün olmadığı, davalı şirkette sendikal örgütlenme çabasının olduğu, davalıya ait işyerlerinde iş sözleşmesi feshedilen işçilerin sendikalı olması, tanıkların sendikal örgütlenme aşaması ve fesih sürecine ilişkin açık anlatımları, sendikaya fesihten önce ve sonra üye olan işçi sayısı ile üyelikten çekilen işçi sayısı ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde feshin sendikal nedenlerle yapıldığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.” Gerekçelerine yer vermiştir. LOOMİS Yöneticileri Sendikal Hakların Engellenmesi Suçundan Yargılanıyor… Sendikamız Hukuk Müşavirliğini yürüten Av. Levent ATABAY önderliğindeki Atabay & Kaya Hukuk bürosu tarafından LOOMİS yöneticileri tarafından üyelerimize yapılan sendikal sebepli işten çıkarmalardan kaynaklı Ankara, İstanbul, Kocaeli ve Aydın illerinde Türk Ceza Kanunu 118’nci madde Sendikal Faaliyetlerin Engellenmesi kapsamında suç duyurularında bulunulmuş Aydın 1. Asliye Ceza Mahkemesi, Kocaeli 3. Asliye Ceza Mahkemesi ve Bakırköy 51. Ceza Mahkemesinde LOOMİS şirket yöneticileri hakkında ceza davası açılmış ve yargılanmalarına devam edilmektedir. Sendikal faaliyetlerin engellenmesi hem Türk Ceza Kanunu’na göre cezayı gerektiren bir suç hem de sendikal faaliyetleri sebebiyle işten çıkarılan işçinin, herhangi bir şarta bağlı olmaksızın 1 yıllık maaşı tutarında Sendikal Tazminat alma hakkı bulunmaktadır. Güvenlik ve Savunma İşçileri Sendikası ve Hukuk Müşavirliğimiz çalışma hayatından kaynaklı her türlü sorun için tüm üyelerimizin ve Özel Güvenlik Görevlilerinin yanında olacağının sözünü vermiş ve bu zamana kadar da bu sözü sonuna kadar gerektiği gibi tutmuştur. İşverenlerin baskısına karşı her zaman yanınızda Güvenlik İş Sendikası bütün gücüyle yer alacaktır. Yaşadığımız ve yaşattığımız hukuk zaferleri de bunun göstergesidir. Kamuoyuna saygılarımızla duyurulur. Güvenlik ve Savunma İşçileri Sendikası Genel Yönetim Kurulu

Detaylı Bilgi

1 Mayıs Bildirisi

30 Nisan 2021, Cuma

Emeğin ve dayanışmanın hala en yüce değer olduğunu bir kez daha idrak ettiğimiz bu günler de, omuz omuza olmanın düşü ile karşılıyoruz 1 Mayıs’ı… Bugün 1 Mayıs… Geçen yıl da olduğu gibi, bu yıl da covid-19 küresel salgını sebebiyle bayramımızı alanlarda, meydanlarda kol kola halay çekerek kutlayamıyoruz. Bir arada, birlik ve beraberliği tek ağızdan haykırdığımız o coşkulu 1 Mayıslara selam olsun. Pandemi sürecinin bütün cefası gene işçilerin omuzlarına kaldı. Karantina koşullarından muaf olan işçi kardeşlerimiz, kısmi ve tam kapanmalarda çalışmaya devam ettiler. Ekonominin çökmesi ile yine bu enkazın altında da dar gelirli emekçiler kaldı. Dünyanın sistematik bir tükenişle sınandığı zor ve mücadeleli bir zamandan geçerken, özel güvenlik işçilerinin hiçbir yasağın kapsamına girmeyen çalışma şartlarını görüyoruz. Hastanelerde, havalimanlarında, bankalarda, kamuya açık, yakın temasa maruz kalınan her yerde gece gündüz demeden çalışıyorlar. Hayatın kısıtlandığı, gelir-gider dengesinin altüst olduğu, bilinen bütün önlem paketlerinin geçersiz kaldığı bu yenidünya düzeninde insanlar evlerine kapanırken, özel güvenlik emekçileri onları korumaya, toplumsal güvenliğin bir parçası olmaya devam ediyorlar. Kadrolaşmanın en büyük sorun olduğu özel güvenlik sektöründe, bu işe ömrünü adamış pek çok meslektaşımız halen daha kadro beklemektedir. Karantina (tam kapanma) dahilinde olmayan özel güvenlik işçileri, kamusal huzurun ve refahın tesisi için yine iş başındalar. Kamu ve özel kuruluşların güvenliğinin emaneti gene onlardadır. Salgının yarattığı tahribatın onarımı da gene işçilere, emekçilere kaldı… Dünya bu yıkıcı savaştan da gene işçilerin eliyle, desteğiyle galip çıkacaktır… Bu yılda her yıl söylediğimiz gibi; Dünya'nın en büyük Sendikal hareketlerinden birisi olan TÜRK-İŞ Konfederasyonumuzun öncülüğünde, GÜVENLİK-İŞ Sendikası olarak; -Kıdem tazminatıma dokunma diyoruz, -iş cinayetlerinin olmadığı, -İş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin arttırıldığı, -Sendikal örgütlenme önündeki ellerin kaldırıldığı, -Eşit işe eşit ücret adaletinin sağlandığı, -Gelir dağılımından bütün çalışanların eşit ve hakça faydalanacağı, -KİT'lerde kadro bekleyen başta özel güvenlik görevlisi kardeşlerimiz olmak üzere tüm çalışanların kadro sorunlarının çözüldüğü, barış, huzur ve güven içerisinde bir ülke diliyoruz. Dünya işçilerin ve emekçilerin omuzlarında yükselir… Yaşasın 1 Mayıs… Yaşasın emek ve dayanışma günümüz… Biz Birlikte Güçlüyüz.. TÜRK-İŞ-Güvenlik-İş Sendikası Güvenlik-İş Sendikası Genel Yönetim Kurulu

Detaylı Bilgi

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI VEDAT BİLGİN TÜRK-İŞ’İ ZİYARET ETTİ

30 Nisan 2021, Cuma

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat BİLGİN, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kapsamında TÜRK-İŞ Genel Merkezini ziyaret etti. Görüşmenin ardından TÜRK-İŞ Genel Başkan Ergün ATALAY ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat BİLGİN basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Genel Başkan Ergün ATALAY, Bakan BİLGİN’in 1 Mayıs Dolayısıyla TÜRK-İŞ’i ziyaret ettiğini belirterek, “Temel sorunları konuştuk. 1 Mayısla ilgili taleplerimizi, işçinin taleplerini konuştuk” diye konuştu. Birçok konu başlığının Bakan BİLGİN’e iletildiğini söyleyen Başkan ATALAY, “Sayın bakanımız bizle ilgili 30 senedir bu işin içinde. Hocalığı, mesleği esas bu çalışmayla ilgili” ifadelerine yer verdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat BİLGİN ise emeğin çok kutsal bir değer olduğunun altını çizerek, “İnsanlığın en önemli değeri. Kendisini gerçekleştirdiği değer. Çalışma hayatında TÜRK-İŞ topluluğu hep emeğin korunması, emeğin geliştirilmesi, demokrasi içinde geliştirilmesi konusunda özellikle Genel Başkan Ergün beyin bir mücadelesi olmuştur. 1 Mayıs çok anlamlı bu açıdan. 1 Mayıs ancak özgürlüğün olduğu yerde kutlanır. Özgürlüğün olmadığı ülkelerde, kapalı toplumlarda, kapalı rejimlerde 1 Mayıs kutlanmaz. Resmi devlet törenine dönüşür. Burada sivil bir törendir. Türkiye’de çok uzun süre 1 Mayıs bir bayram olarak kabul edilmedi. Bahar bayramı olarak değerlendirildi ama 2009’daki kararla birlikte 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü olarak kabul edildi. Türkiye bütün kazanımlarını demokrasi içerisinde gerçekleştirmiştir” açıklamalarında bulundu. Örgütlü iş yerlerinde mavi bayrak gibi uygulamanın olabileceğini belirten Bakan BİLGİN, “Anlamlı bir şey olur. Sembolik bir şey olur. Ben emeğin iş barışı açısından sendikaların çok önemli olduğunu düşünüyorum. Demokratik süreç içerisinde bu mücadelelerde ben sosyal hakların korunması, geliştirilmesi açısından hep çözümden yana bir tavır sergileyeceğim. Zaten çalışma ekonomisi hocası olarak bunu mesleki olarak kendi görevim olarak bugüne kadar gördüm” değerlendirmesinde bulundu.

Detaylı Bilgi

TÜRK-İŞ YÖNETİMİ'NDEN BAKAN BİLGİN'E ZİYARET

30 Nisan 2021, Cuma

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün ATALAY ve Yönetim Kurulu Üyeleri, 28 Nisan 2021 çarşamba günü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat BİLGİN'e hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Ziyarette ATALAY ve beraberindeki heyet, yaklaşan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü öncesi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat BİLGİN ile görüş alışverişinde bulunarak çalışma hayatını yönelik değerlendirmelerde bulunuldu.

Detaylı Bilgi

Konfederasyonumuz TÜRK-İŞ'ten 1 Mayıs Bildirisi

27 Nisan 2021, Salı

Konfederasyonumuz, 1 Mayıs Haftası kutlamaları kapsamında gündemdeki sorunlarımızın tespit ve taleplerini içeren 1 Mayıs bildirisini kamuoyuyla paylaştı. Yaşamını emeğiyle sürdürmek zorunda olanlar, Küresel salgın şartlarında fedakarca çalışmak durumunda canlarını ortaya koyanlar, Hepinize selam olsun. Bugün 1 Mayıs… Büyük bedeller ödeyerek haklarımızı kazandık. Küresel ekonomik krizin bedelini yine çalışanlar ödemesin. Fedakarlık yine bizden beklenmesin. Salgın her şeyi alt üst etti, durumu fırsata çevirmek isteyenler yine ortaya çıktı. Bugün her zamankinden daha fazla dayanışma içinde olmamız gerekiyor. Bir buçuk yıldır, şiddetini artıran Covid-19 salgını tüm dünyada milyonlarca can aldı. Ülkemizdeki gelişmeleri her geçen gün endişeyle izliyoruz. Bu gelişmeler, emekçilerin birlik içinde olmaları gerektiğini ortaya koydu, dayanışma çağrılarının ne derece doğru olduğunu gösterdi. Salgın, bazı işverenlere adeta bulunmaz bir fırsat verdi. Salgın, işçi hak ve özgürlüklerine el uzatılması için “meşru” gerekçeymiş gibi görüldü. İş ve gelir güvencesi zayıflatıldı. Diğer yandan salgın dünyaya başka bir gerçeği de hatırlattı. Onlarca yıldır yok edilmeye çalışan sosyal devlet felsefesinin ve varlığının önemi iyice ortaya çıktı… Dünyanın yeni-liberalizme teslim olduğu bir dönemde, salgına karşı devletlerin koruma ve destek önlemleri tartışma konusu oldu. Devasa boyutlara gelen işsizlik sorunu resmi verilere bile yansıdı, görünür oldu. Ama çalışır gözüken ve fakat ücretsiz izine çıkarılan milyonlarca emekçinin yaşamlarını asgari ücretin yarısı bir gelirle nasıl sürdürecekleri sorusu yanıtsız kaldı. Kısa çalışma uygulaması kapsamında olan emekçilere yapılan ödemelerin yeterli olup olmadığı sorusunun cevabı verilmedi. Kendi nam ve hesabına çalışan küçük işletmecilerin, esnafların işyerleri kapanmak zorunda kaldı. Ailenin bir haftalık mutfak masrafını dahi karşılayacağı şüpheli olan bir meblağla yapılan “yardım” yeterli olmadı. Salgın tam anlamıyla sosyal devletin gücünü deneme sınavı halini aldı… Aralarında farklılıklar olmak kaydıyla dünyanın hiçbir ülkesi bu sınavdan geçer not alamadı… Emekçilerin büyük bir bölümü, hem salgınla hem de salgının getirdiği yoksullukla mücadelede bir başlarına kaldı. Bu durum ulus-dil-din-etnik köken ayrımı gözetmeksizin salgınının en ağır vurduğu kesimin yine emekçiler ve dar gelirler olduğunu ortaya koydu… Dünyanın tüm emekçilerinin, yaşadıkları zorluklara karşı beraberce mücadele etmeleri gerekliliğini hepimize -bir kez daha- hatırlattı. Resmi açıklamaların ötesinde, dünyanın büyük bir bölümünde işsizlik tam anlamıyla patladı; ana çalışma tarzı olması için işverenlerin uzun süreden beri çaba sarf ettiği güvencesiz istihdam iyiden iyiye kök saldı… Sendikal örgütlülüğün önemi bu olumsuz koşullarda daha iyi anlaşıldı… Sendikalı emekçilerin, örgütsüz ve kayıt dışı çalışanlara göre, salgının olumsuz etkilerinden daha az hasarla çıkma imkanına sahip oldukları görüldü. Virüsün de etkisiyle, sendikasız, örgütsüz, güvencesiz işçiler ya işsizliğe ya da yoksulluğa mahkûm oldu. Bu sorunlarla mücadele için emekçilerin en önemli gücü örgütlenmek, sendikalaşmak… Sendikaların önemli savunma aracı sosyal devlet politikaları… Artık terk edilmesi gereken yaklaşım ise yeni-liberal anlayış… Üretimle sağlanan milli gelir artışı, bunu sağlayan geniş kesimlere adaletli dağılmalıdır. Yani fakirden alıp zengine değil, zenginden alıp fakire vermeli… Sosyal devlet yeniden ve daha güçlü bir şekilde yaşama geçirilmeli… Emekçilerin iş ve yaşam şartlarını iyileştirecek ekonomik ve sosyal politikalar öncelikle uygulanmalı, ücretli çalışanların vergi yükü düşürülmeli… Devam eden toplu iş sözleşmeleri müzakerelerindeki taleplerimiz karşılanmalı… İnsana yakışır istihdam şartları sağlanmalı, Taşeron çalıştırma KİT’lerde tamamıyla sona erdirilmeli, geçici olarak çalışan işçiler kamuda kadroya alınmalıdır. Bunun için bizler şimdiye kadar verdiğimiz mücadelenin daha büyüğünü vermeye hazırız… Bu mücadelenin uzun soluklu bir mücadele olduğunu biliyoruz… Hemen çözülmesi gereken acil sorunlarımız için ise tespit ve taleplerimizi aşağıdaki gibi sıralıyoruz: Üç ay daha uzatılan Kısa Çalışma Ödeneği uygulaması, salgın boyunca güçlendirilerek sürdürülmelidir. Ücretsiz izine çıkarılan emekçilere yeterli gelir desteği sağlanmalıdır. 17 Mayıs 2021 tarihine kadar uzatılan işten çıkarma yasağına rağmen 4857 sayılı İş Kanununun 25 madde 2. fıkrasını muvazaalı bir şekilde uygulayan işverenlere karşı denetim ve yaptırım getirilmelidir. Kamuoyunda “Kod 29” olarak da bilinen bu muvazaalı uygulama ortadan kaldırılmalıdır. Bazı büyük işletmelerin “kalıcı uzaktan çalışma” uygulamasına geçeceklerini duyurmaları, uzun vadede yaşanacak hak kayıplarına neden olma tehlikesini de beraberinde getirmektedir. Uzaktan çalışma uygulamasına yönelik düzenlemeler, uzaktan çalışanların ekonomik, sosyal ve sendikal haklarını gözeterek yapılmalıdır. Uzaktan çalışma kapsamında çalışan kadın emekçilerin ev içi iş yükleri eğitim öğrenim çağında olan çocuklarının da evde bulunmalarından dolayı daha da artmıştır. Bu durum, kadınların iş-yaşam dengesi sorununu yoğunlaştırmıştır. İlgili sorunun üstesinden gelinmesi için düzenlemeler yapılması zorunludur. Salgının yayılım hızıyla aşılama hızı arasındaki dengesizlik mutlaka giderilmelidir. Fabrikalarda, bürolarda, her türlü kalabalık ortamda, fiziki temasın yoğun olduğu yerlerde çalışan emekçiler aşı programındaki öncelikli kapsama alınmalıdır. Salgınla mücadelede sorumluluğun bireylere bırakıldığı bir yaklaşımdan, etkin ve önleyici toplumsal yaklaşıma geçilmesi bir zorunluluktur. Toplumsal etkin ve önleyici salgınla mücadele programı, bireylerin salgına karşı mücadele isteğini de güçlendirecektir. Beş bin yıllık insanlık tarihi zorluklarla mücadeleler tarihidir. Bu zaman dilimi içinde sayısız savaş, hastalık ve kıyım görmüş insanlık her zaman, çalışanların, işçilerin, emekçilerin fedakârlıklarıyla yeniden ayağa kalkmıştır. Dünya bugüne geldiyse emekçilerin omuzlarında yükselerek gelmiştir. Salgın koşullarında da dünyayı işler halde tutan yine emekçilerdir. Emekçilerin yok sayıldığı, haklarının gasp edilmeye çalışıldığı, güvencesizliğe, işsizliğe ve sefalete mahkûm edildiği bir dünyada ne salgınla mücadele edilebilir ne de hayat sürdürülebilir. Geçmişte olduğu gibi bugün de emekçiler, verecekleri mücadelelerle tüm insanlığa güzel günleri getireceklerdir. Yaşasın 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü! - See more at: http://www.turkis.org.tr/TURK-IS-1-MAYIS-BILDIRISI-d509756#sthash.DJVmjzhs.QPVd7Woj.dpuf

Detaylı Bilgi

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLU OLSUN

22 Nisan 2021, Perşembe

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yarının geleceği ve bekası olan çocuklara armağan ettiği en ulvi bayramlardan biridir. Çocuklar, geleceğin en kıymetli hazinesi, insanlığın müşterek umududur. Milli Mücadeleye önderlik eden bir ruh ile 23 Nisan 1920'de kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi bugün de aynı inanç ve kararlılıkla demokratik parlamenter sistemimizi devam ettirmek ve ülkemizi daha aydınlık yarınlara taşıyabilmek için çalışmaktadır. Tarihimizin gurur dolu sayfalarının yeni nesillerce öğrenilmesi ve ülkemizi emanet edeceğimiz çocuklarımızın milli bilinçle yetişmesi için bu bayram günleri önemli birer vesiledir. Bütün dünya halklarının ortak amacı olan, barış ve kardeşlik içinde bir dünyanın kurulması, siz çocuklarımızın eseri olacaktır. Sevgi dolu yüreğiniz, hoşgörünüz ve iyi niyetiniz barışın temelini oluşturacaktır. Bu anlamlı ve coşkulu gün nedeniyle, bizlere bu günleri armağan eden, Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, TBMM'nin kuruluşunda emeği geçen dava arkadaşlarını ve milli mücadelede emeği geçmiş olan tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyor; 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutluyoruz. Güvenlik-İş Sendikası Genel Yönetim Kurulu

Detaylı Bilgi
Sosyal Medya

Copyright © 2024 | Güvenlik ve Savunma İşçileri Sendikası | Tüm hakları saklıdır. | Design By Cogen® Yazılım, Ankara Web Tasarım