ArkaPlan

Haberler

Vefat ve Başsağlığı

06 Mayıs 2022, Cuma

<p>Gaziantep Vakıfbank ŞehitKamil Şubesinde görev yapan özel güvenlik görevlisi üyemiz&nbsp; Bekir ÖZDEMİR&nbsp;vefat etmiştir.<br></p><p>Merhuma Allah'tan rahmet, ailesine, mesai arkadaşlarına ve camiamıza başsağlığı ve sabır diliyoruz.</p><p><br></p><p>Güvenlik İş Sendikası Genel Yönetim Kurulu&nbsp;</p>

Detaylı Bilgi

Cumhurbaşkanı Erdoğan 1 Mayıs İşçi Bayramında İşçilerle İftar Yaptı

05 Mayıs 2022, Perşembe

<p>Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Tersane Komutanlığı’nda işçilerle iftar yemeğinde bir araya geldi.<br></p><p>Milli Savunma Bakanı Hulusi AKAR, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat BİLGİN,&nbsp; Tersane Komutanı Tuğamiral Recep Erdinç YETKİN, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün ATALAY, Güvenlik-İş Sendikası Genel Başkanımız Ömer ÇAĞIRICI da aralarında bulunduğu geniş bir katılımla iftar programı gerçekleşti.<br></p><p>İşçilere seslenen ve bugünün 1 Mayıs olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de 1 Mayıs'ı Emek ve Dayanışma Günü olarak 2009 yılında resmî tatil ilan ettiklerini dile getirdi.</p><p>Geçmişte üzüntü verici hadiselerin de yaşandığı bu tarihi, gerçek manada çalışanların bayramı hâline getirmek için her türlü gayreti gösterdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kimi provokatif ufak tefek eylemler dışında uzunca bir süredir 1 Mayıs'ın adına yakışır bir şekilde Emek ve Dayanışma Günü olarak idrak edildiğini söyledi.<br></p><p><br></p><p>Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: \"Hayata işçi unvanıyla başlamış bir kardeşiniz olarak 1 Mayıs'ı kendi bayramım olarak da kabul ediyorum. Tersane işçilerimiz ile Türk-İş Sendikamızın temsilcileriyle birlikte bu güzel 1 Mayıs akşamında iftar sofrasında buluşarak biz de Emek ve Dayanışma Günü'müzün sevincine ortak olmak istedik. Yarın ise Ramazan Bayramı'nı hep birlikte kutlayacağız. Sizlerin nezdinde tüm milletimizin, İslam âleminin ve insanlığın Ramazan Bayramı'nı tebrik ediyorum. Rabbimden bizleri bundan sonraki ramazanlara, bayramlara da hayırla, sağlıkla, esenlikle eriştirmesini diliyorum.</p><p><br></p><p>Bölgemizde ve dünyada, savaşların, çatışmaların, insani trajedilerin, krizlerin kol gezdiği bir dönemde bize ülkemizde güvenle, huzurla, afiyetle yaşayabilmeyi nasip eden Rabbime hamdediyorum. Maalesef ülkemizde bazı kesimlerde bir şükürsüzlük, bir tatminsizlik, bir karamsarlık hâli aldı başını gidiyor. Hâlbuki önce elimizdekilere şükredeceğiz sonra daha iyisi daha güzeli daha ilerisi için çalışacağız, mücadele edeceğiz. Bunun ne demek olduğunu en iyi alın teri ile hayatını kazanan siz işçi kardeşlerim bilir.\"</p><p><br></p><p>“TÜRKİYE BUGÜNÜNE VE GELECEĞİNE SAHİP ÇIKTIKÇA, HİÇ KİMSE BU ÜLKEYİ ZAYIF DÜŞÜREMEZ”</p><p><br></p><p>Dünya, salgın dönemi ile başlayıp Karadeniz'in kuzeyindeki savaşla derinleşen bir krizin içinde çırpınırken tüm dikkatlerini ve enerjilerini yatırıma, istihdama, üretime, ihracata yönelttiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, \"Önceliği insanlarımızın işine, aşına, geçimine vermezsek asıl felaketi o zaman yaşayacağımızı biliyorduk. Hayat pahalılığı sebebiyle alım gücümüz bir parça düşmüş olabilir ama 30 milyon vatandaşımıza çalışacak iş, her ay evine girecek düzenli gelir sağladıktan sonra inşallah bu kayıpların hepsini de kısa sürede telafi ederiz. Türkiye çalıştıkça, Türkiye ürettikçe, Türkiye bugününe ve geleceğine sahip çıktıkça, Allah'ın izniyle hiç kimse bu milletin sırtını yerine getiremez, bu ülkeyi zayıf düşüremez. Ellerini ovuşturarak Türkiye'nin tökezlemesini hatta yere kapaklanmasını bekleyenleri 20 yıldır olduğu gibi bundan sonra da hüsrana uğratmaya devam edeceğiz. Çocuklarımıza bırakacağımız en büyük mirasın büyük ve güçlü Türkiye hedefine ulaşmak olduğuna inanıyoruz. Bu yolda son nefesimize kadar mücadele etmekte kararlıyız\" diye konuştu.</p><p><br></p><p>Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün insanlığın sahip olduğu her şeyin gerisinde pek çok kişinin alın teri, emeği ve fedakârlığının olduğunu dile getirerek uzaktan bakıldığında pırıl pırıl ışıldayan şehirlerin, denizlerde yüzen devasa gemilerin, semalarda süzülen uçakların, her biri farklı ürünler çıkaran fabrikaların gerisinde hep insan emeği ve gayretinin bulunduğunu söyledi.</p><p><br></p><p>Eskilerin, \"Emeksiz yemek olmaz\" dediğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, \"Emek yoksa o koskoca binalar inşa edilemez. Emek yoksa fabrika çarkları dönmez. Emek yoksa toprak işlenmez. Emek yoksa yol, su, elektrik hiçbiri olmaz. İşte bu anlayışla hükûmetlerimiz döneminde hep çalışanların emeklerinin karşılığını alabilmelerini sağlayacak adımlar attık\" dedi.</p><p><br></p><p>Türk ekonomisinin bir süredir ciddi sınamalardan geçtiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir kısmı küresel gelişmelerden, bir kısmı da iç dinamiklerden kaynaklanan bu sınamaları aşarak yola devam ettiklerini dile getirdi. Bu süreçte bir yandan istihdam alanlarını genişletirken diğer yandan da ücretleri arttıracak düzenlemeler yaptıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: \"İnsanların işlerini korumalarını ve yeni iş sahibi olmalarını temin ederken herkesin insanca hayat sürebileceği gelir seviyesine ulaşmasına da önem verdik. Gençlerimiz ve kadınlarımız gibi istihdama yeni giren kesimleri ayrıca destekledik. Asgari ücrette yılbaşından yüzde 50'nin üzerinde artış yaptık. Tüm çalışanların maaşlarının asgari ücrete kadar olan kısmından gelir ve damga vergilerini kaldırdık. Bir başka ifadeyle devlet olarak çalışanlarımıza destek olmak için kendi gelirlerimizden vazgeçtik. Son 20 yılda asgari ücreti rakam olarak 23 kat, reel olarak da 1,5 kat arttırmış olmamız elbette önemlidir ama emekçilerimizin çok daha fazlasını hak ettikleri de bir gerçektir.\"</p><p><br></p><p>“ÇALIŞANLARIMIZI VE İŞÇİLERİMİZİ HER ALANDA DESTEKLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ\"</p><p><br></p><p>Kamu toplu iş sözleşmelerinde, işçilere bugüne kadar yapılmış en yüksek seyyanen zam ve artış oranlarını verdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükûmete geldiklerinden beri destekledikleri konulardan bir tanesinin de sendikalaşma olduğunu söyledi.&nbsp; Cumhurbaşkanı Erdoğan, \"Nitekim 10 yıl öncesine göre işçilerin ve kamu görevlilerinin sendikalaşma oranında yarı yarıya artış olmuştur. İnşallah önümüzdeki dönemde de çalışanlarımızı ve işçilerimizi her alanda desteklemeye devam edeceğiz\" ifadelerini kullandı.</p><p><br></p><p>Salondakilere hitap ederek savunma sanayii alanında ter döküp emek verdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, tersanedeki işçilerin bir anlamda da ülkenin savunması ve milletin güvenliği için çalıştıklarını dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: \"Askerimizin sınırda silahla yaptığı hizmeti siz burada alın terinizle gerçekleştiriyorsunuz. Gemi sanayisi gibi hem emeğin hem teknolojinin yoğun olarak kullanıldığı bir alanda Türkiye, dünyanın sayılı ülkeleri arasına girmeyi başardı. Sizlerin ürettiği gemiler ve diğer savunma sanayisi ürünleri Türkiye'nin kendi ihtiyaçlarını karşılamanın ötesinde ihracatımızın önemli kalemleri arasında yer alıyor. Korvetleriniz, fırkateynleriniz vesaire Türkiye'nin savunma sanayisinin bugünlere gelmesinde katkısı olan kamu kuruluşlarıyla, özel sektörüyle, mühendisiyle, işçisiyle, herkese, şahsım, tüm kabine üyelerim ve milletim adına sizlere şükranlarımı sunuyorum.\"</p><p><br></p><p>\"Yıllarca ülkemizi savunma sanayii ürünleri üzerinden tehdit edenler bugün artık bizim geliştirdiğimiz ürünlere sahip olmanın peşindedir\" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, \"Yakın çevremizde yaşanan savaşlar ve çatışmalar terörle mücadelelerde elde ettiğimiz tecrübeler savunma sanayisinde yürüttüğümüz her projenin ne kadar hayati olduğunu bir kez daha gösteriyor. İnşallah üç beş yıla kadar kritik projeleri de tamamlayarak bu alanda kendimizi çok daha rahat çok daha güvenli hissedeceğiz. Artık şu an itibarıyla yarı uçak gemimizi yaptık, denize indirdik. İnşallah şimdi de tamını yapacağız. Ve tamamını da yapmak suretiyle denizlerde çok daha farklı bir yere kavuşmuş olacağız. İnşallah o güne kadar hiçbirimize durmak yok, duraksamak yok\" diye konuştu.</p><p><br></p><p>Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını bir kez daha 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutlayıp, Ramazan Bayramı'nı tebrik ederek tamamladı.<br><br>İftar programına katılan Güvenlik-İş Sendikası Genel Başkanımız Ömer ÇAĞIRICI, ''son iftarımızı 1 Mayıs İşçi Bayramında Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Bakanımız, Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız ve TÜRK-İŞ Genel Başkanımızla birlikte, emeğin alın terini döken işçilerimizle birlikte yaptık.</p><p>Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tüm emekçilere, meslektaşlarımız özel güvenlik görevlilerine selamlarını ileterek 1 Mayıs Emek ve Dayanışma gününü kutladı'' dedi.</p>

Detaylı Bilgi

Vefat ve Başsağlığı

03 Mayıs 2022, Salı

<div>Diyarbakır Havalimaninda görev yapan özel güvenlik görevlisi üyemiz&nbsp; Emel ERBAY geçirmiş olduğu beyin kanaması sonucu vefat etmiştir.</div><div> Merhumeye ALLAH'tan rahmet&nbsp; ailesine ve mesai arkadaşlarına sabır diliyoruz.</div><div><br></div><div>Güvenlik İş Sendikası Genel Yönetim Kurulu&nbsp;</div>

Detaylı Bilgi

Ramazan Bayramınız Mübarek Olsun

02 Mayıs 2022, Pazartesi

<p>On bir ayın sultanı hayır ve bereket kapısı mübarek Ramazan Ayının ardından bir bayrama daha ulaşmanın sevincini yaşıyoruz.</p><p><br></p><p>Bayramlar yüce duyguların coştuğu, sevgi ve saygı, hislerinin mü'minler arasında alabildiğine canlandığı güzel günlerden biridir.</p><p><br></p><p>Bayram insanları kaynaştırıp bir araya getiren en güzel vesilelerden biridir.</p><p><br></p><p>Bu bayramın küslerin barıştığı, sevenlerin bir araya geldiği, rahmet ve şefkat dolu günlerin en değerlilerinden biri olmasını diliyoruz.</p><p><br></p><p>Bu özel günde dahi vazife başında olan, her zorlukta canını hiçe sayan, ailesi ve sevdikleriyle bir arada olamayan, bizim can ve malımızı koruyan Özel Güvenlik ve Güvenlik Görevlisi arkadaşlarımızın, meslektaşlarımızın da bayramını en içten dileklerimizle kutluyoruz.Ramazan Bayramınız Kutlu Olsun.</p><p><br></p><p>Güvenlik-İş Sendikası Genel Yönetim Kurulu</p>

Detaylı Bilgi

TÜRK-İŞ, 1 MAYIS EMEK VE DAYANIŞMA GÜNÜ’NDE TAKSİM’DE ANMA PROGRAMI GERÇEKLEŞTİRDİ

02 Mayıs 2022, Pazartesi

<p>TÜRK-İŞ Genel Başkanımız Ergün ATALAY, TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu Üyeleri, Güvenlik-İş Sendikası Genel Başkanımız Ömer ÇAĞIRICI, Kocaeli Bölge Başkanımız Serkan TENK, İstanbul Anadolu Bölge Başkanımız Ramazan PALAK ve sendika temsilcileri 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde Kazancı yokuşuna gelerek burada 1 Mayıs 1977'de yaşanan olaylar sırasında hayatını kaybedenlerin anısına karanfil bıraktı. Daha sonra Taksim Cumhuriyet Anıtı'na geçen heyet anıta çelenk sundu.</p><p><br></p><p>Çelenk bıraktıktan sonra açıklamalarda bulunan TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün ATALAY, “Bugün 81 vilayette, 5 bölgemizde 424 sendikamız, 30 bin aktif temsilcimizle beraber ana temamız ‘hayat pahalılığı, örgütlenme’. Bu saatte Türkiye’nin bütün alanlarında arkadaşlarımız hayat pahalılığını, örgütlenmeyi anlatacak. TÜRK- İŞ her siyasi görüşten, her düşünceden, her takımı tutan topluluktan oluşan bir devasa bir kurum. 70 senedir, ülkeden yana olduk, emekliden yana olduk, emekçiden yana olduk, işçiden yana olduk. Mazlumdan yana olduk. TÜRK-İŞ bunu sürdürmeye devam edecektir” dedi.&nbsp;<br></p><p><br></p><p><b>AÇIKLANAN ENFLASYONU ASGARİ ÜCRETLİYE VERSİNLER&nbsp;</b></p><p><br></p><p>Gazetecilerin asgari ücrete ara zamla alakalı sorduğu soruyu yanıtlayan Genel Başkan Ergün ATALAY, “Asgari ücret için Temmuz’u beklemenin bir anlamı yok. Aralık’ı beklemenin de bir anlamı yok. Her ayın 4’ünde bundan 3 gün sonra enflasyon açıklanacak. O açıklanan enflasyonu asgari ücretliye versinler, emekliye versinler, işçinin tamamına her ay versinler. Haziran’ı falan beklemenin bir anlamı yok.” ifadelerini kullandı.</p><p><br></p><p>ATALAY, TÜRK-İŞ’in, işçinin yanında olmaya devam edeceğini anlatarak, “Kadınlarla ilgili iş yerlerinde mobbing devam ediyor, hala çocuklarını baktıracağı kreşler yok. İş yerleri bizim evimiz.” diye konuştu.</p><p><br></p><p>Türkiye’de ve dünyada, kadını, kamuyu, emeği korumanın yazılı olmayan bir karar olduğunu söyleyen Genel Başkan ATALAY, Türkiye’de ise uzun yıllardır emeğin korunmadığını dile getirdi.</p><p><br></p><p>Tüm işçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutlayan ATALAY, daha sonra beraberindeki heyetle Taksim Meydanı’ndan ayrıldı.</p><p><br></p>

Detaylı Bilgi

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günümüz Kutlu Olsun

01 Mayıs 2022, Pazar

<p>Bugün 1 Mayıs…&nbsp;</p><p>Alın teri dökenlerin, canını dişine takarak evine ekmek götürenlerin, insanca yaşam ve çalışma şartlarını sağlama mücadelesini verenlerin bayramı...&nbsp;</p><p>Bugün; havalimanlarında, okullarda, AVM’lerde, bankalarda, hastanelerde kısacası hayatımızın tüm yaşam alanlarında hayatları kazanan, geleceğe güvenle bakılmasında katkısı olan, üreten, işçilerin, emekçilerin bayramı…</p><p>Her zaman görevinin, işinin başında olan emekçi kardeşlerimiz için bilinmelidir ki; 1 Mayıs yalnızca işçinin ve emekçinin değil, tüm dünyanın bayramıdır. Çünkü işçiler sadece kendileri için değil, bizler için alın teri dökmekte; bizlerin sağlığı, güvenliği, aşı, bir lokması için çalışmaktadır. Kendilerine olduğu kadar bizleri de dolaylı yoldan etkileyen ve hakkını vererek gerçekleştirdikleri mesainin karşılığını dahi alamayan işçi kardeşlerimiz için 1 Mayıs sesini duyurma günüdür.</p><p>1 Mayıs sadece bir kutlama değil, işçinin haklı mücadelesini dile getirdiği gündür. Taşeron işçiliğin son bulması, ayrımsız kadro talepleri, güvenceli ve sendikalı bir istihdamın, işsizliğin, düşük ücretler için seslerinin duyurulduğu gündür. 1 Mayıs, “İnsan onuruna yakışır bir iş” için meydanlarda toplanıp, çağdaş ve eşit çalışma ortamı taleplerinin dile getirildiği gündür.</p><p>Unutmayalım ki İşçiler tek kaldıklarında değil, birlik olduklarında güçlüdür.</p><p>Seneye hep birlikte binlerce emekçi kardeşlerimizle ve özel güvenlik işçilerimizle tekrar alanlarda 1 Mayıs’ı en coşkulu bir şekilde kutlayacağız.</p><p>Bu yıl TÜRK-İŞ Genel Başkanı Sayın Ergün ATALAY, değerli Yönetim Kurulu Üyeleri ve Sendikamız Güvenlik-İş olarak 1 Mayıs günü Taksim meydanında olacağız.</p><p>Dünya'nın en büyük Sendikal hareketlerinden birisi olan TÜRK-İŞ Konfederasyonumuzun öncülüğünde, GÜVENLİK-İŞ Sendikası olarak bu sene de;</p><p>-Taşeron işçiliğe hayır diyoruz,</p><p>-iş cinayetlerinin olmadığı,</p><p>-İş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin arttırıldığı,</p><p>-Sendikal örgütlenme önündeki engellerin kaldırıldığı,</p><p>-Eşit işe eşit ücret adaletinin sağlandığı,</p><p>-Toplu İş sözleşmelerinde YHK’nın 6+6 çerçevesinin son bulduğu,</p><p>-Kamuda sen kadrolusun, sen değilsin ayrımının son verildiği,</p><p>-Gelir dağılımından bütün çalışanların eşit ve hakça faydalanacağı,</p><p>-Özel Güvenlik İş Kanunun biran evvel yasalaştığı,</p><p>- 696 KHK ile Kadroya Geçemeyen KİT’lerde çalışan işçilerin kadro sorunlarının çözüldüğü,</p><p>Barış, huzur ve güven içerisinde bir ülke diliyoruz.</p><p>En kutsal kazanç alın teri ile kazanılan helal kazançtır. 1 Mayıs’ta bu helal kazanç üzerine kurulmuş en önemli gündür. Güvenlik-İş Sendikası olarak, tüm emekçilerin, teşkilatımızın ve özel güvenlik görevlilerinin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü kutluyoruz.</p><p>Yaşasın 1 Mayıs…</p><p>Yaşasın emek ve dayanışma günümüz…</p><div><br></div>

Detaylı Bilgi

CHP İstanbul Milletvekili Yüksel Mansur Kılınç'dan Sendikamıza Ziyaret

27 Nisan 2022, Çarşamba

<p>Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Sayın Yüksel Mansur KILINÇ,&nbsp;Sendikamızın Genel Merkezinde Genel Başkanımız Ömer ÇAĞIRICI'yı ziyaret etti.</p><p><br></p><p>Genel Merkezimize yapılan ziyarette Güvenlik-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcılarımız Ahmet DURCUK ve Galip Bektaş GÜVENÇ ile Ankara Bölge Başkanı Ekrem İNCESU hazır bulundu.</p><p><br></p><p>Özel güvenlik görevlilerine yönelik yapılan her projeye olumlu yaklaşım içerisinde olacağını ve destekleyeceğini söyleyen Sayın Yüksel Mansur KILINÇ, Meclise verilen meslektaşlarımızın özlük hakları ile ilgili kanun teklifimiz hakkında tekrar bilgilendirme yapılarak kendisinin ve Partisinin desteklerinin beklendiği ifade edildi. Ayrıca özel güvenlik görevlilerinin çalışma koşulları ve Sendikamızın faaliyetleri konusunda geniş istişarede bulunuldu.</p><p><br></p><p>Sayın BÜLBÜL, sendikamızı çalışmalarından dolayı kutlayarak başarılarının devamını diledi.</p><p><br></p><p>Kendisinin de Hukukçu olması ve özel güvenlik görevlilerini iyi tanıması, konulara hakimiyeti bizleri meslektaşlarımız adına sevindirdi..</p><p><br></p><p>Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili - Sakarya Milletvekili Muhammed Levent BÜLBÜL’e, Sendikamız Güvenlik-İş'e gerçekleştirdiği nazik ziyaretlerinden dolayı teşekkür ederiz.</p><p><br></p><p>#Özel Güvenlik Her Yerde Görmezden Gelme..</p>

Detaylı Bilgi

Kadir Gecemiz Mübarek Olsun

27 Nisan 2022, Çarşamba

<p>Kadir Gecesi, İslam'ın en şerefli, en faziletli ve en ihtişamlı gecelerinden olup bu gece Kur'an meşalesinin dünyayı aydınlatmaya başladığı mübarek bir gecedir.</p><div>Bu mübarek gecenin getirdiği esenliğin tüm Müslümanları kuşatması ve yeryüzünde barışa, kardeşliğe vesile olmasını, bu gecenin kalplere, gönüllere ışık saçarak vicdanları aydınlatmasını diliyoruz.</div><div><br></div><div>Bu duygu ve düşüncelerle, İslam aleminin, aziz milletimizin, teşkilatımızın, üyelerimizin ve meslektaşlarımızın Kadir Gecesini tebrik ediyor ve bu gecede yapılan duaların, İslam aleminin birlik ve beraberliğine, insanlığın barış, huzur ve saadetine vesile olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyoruz.<br></div><p><br><b><i>Güvenlik-İş Sendikası Genel Yönetim Kurulu</i></b></p><div><br></div>

Detaylı Bilgi

Konfederasyonumuz TÜRK-İŞ'ten 1 Mayıs Bildirisi

26 Nisan 2022, Salı

<p><b>Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu 1 Mayıs 2022 Bildirisi</b><br><br></p><p>Tüm işkollarında, hayat devam etsin diye canını dişine takanlar…</p><p>Gecenin körü, sabahın şafağı; kışın ayazı, yazın sarı sıcağı demeden alın teri dökenler…</p><p>Çeliğe, cama, taşa, toprağa, çimentoya şekil verenler; uzakları yakın edenler, hastaları sağlıklarına kavuşturanlar…</p><p>Tezgâh başında, büroda, laboratuvarda, madende, tarlada, muayenehanede çalışan emekçiler…</p><p>Dünyadaki zenginliği üretenler…</p><p>Ama bu ürettiklerinden hakça pay alamayanlar…</p><p>Üstüne üstlük güvencesiz, kuralsız, sendikasız çalışmaya mahkûm edilenler…</p><p>Bugün sizin gününüz…</p><p>Bugün yaşamını emeğiyle sürdürenlerin hak arama ve mücadele günü…</p><p>Bugün 1 Mayıs!</p><p>***</p><p>Son elli yılda, bütün dünyada emekçilerin yaşama şartları her sene bir öncekine göre daha da kötüleşti.</p><p>Dünya 1973 Petrol Krizinden bu yana ilk defa bu yıl, uluslararası düzeyde yaşanan üretim ve talep kriziyle karşı karşıya kaldı…</p><p>Gıdadan otomotive, yarı iletken teknolojilerinden ham madde tedarikine kadar birçok alanda yaşanan üretim ve tüketim krizi genel bir durgunluğa neden oldu…</p><p>Yani, 2021’de başlayıp 2022’nin ilk yarısında yoğunlaşarak devam eden bu dönem, önceden yaşanan bütün meseleleri adeta gölgede bıraktı…</p><p>Dünyada geçerli ekonomik sistem daha fazla krize yol açtı, daha da tartışılır oldu…</p><p>Resmi olarak neredeyse iki buçuk yılı geride bırakan Covid-19 Salgınının zor şartları ekonomik durgunluk ile birleşti, emekçilerin hayatı adeta kâbusa döndü…</p><p>Hem ulusal hem de uluslararası alanda yaşanan bu gelişmeler, başta dar gelirliler olmak üzere, hayatını emeğiyle sürdüren herkesi olumsuz etkiledi.&nbsp;</p><p>***</p><p>Peki, neydi uluslararası düzeydeki bu gelişmeler?</p><p>Salgın’ın kitlesel etkilerinin yavaş yavaş azalma eğilimi gösterdiği iddia edilen bu dönemde, emekçilerin yaşama ve çalışma şartlarını iyileştirecek ümit verici gelişmeler yaşanmadı…</p><p>Tam tersine, Şubat ayının sonunda başlayan Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik askeri operasyonu mevcut sorunları daha arttırdı.&nbsp;</p><p>Rusya’ya yönelik kapsamlı ambargoların dünya ekonomisi üzerinde neden olduğu olumsuz etkiler özellikle petrol/akaryakıt fiyatlarında belirgin biçimde ortaya çıktı. Fiyat artışları tedarik maliyetlerini artırdığından, yeni bir zam dalgası yaşandı. Mal ve hizmet bedellerinde yüzde kırkın üzerindeki bir artış sadece geçtiğimiz Mart ayında gerçekleşti...&nbsp;</p><p>Bu da emekçilerin yaşama şartlarındaki kötüleşmeyi daha da artırdı.&nbsp; &nbsp;</p><p>Bu gelişmeler yeni bir değerlendirme yapılmasını, farklı bir bakış açısını zorunlu kıldı. Üretim yapısı tartışılır oldu. Orta ve uzun vadede doğa dostu, yenilenebilir enerji kaynaklarıyla üretim sistemlerine geçmenin önemi daha iyi kavrandı.&nbsp; Bu yaklaşım, hem ekonomik işleyiş hem de uluslararası barış açısından yeni politikaları beraberinde getirdi.&nbsp;</p><p>Uluslararası siyasette ve ekonomide tek merkezli yapının ne derece eşitsiz, hakkaniyetsiz ve de emekçilerin yaşamlarını olumsuz etkileyen ilişkilere neden olduğu daha görünür hale geldi.&nbsp;&nbsp;</p><p>***</p><p>Ya ulusal düzeydeki gelişmeler nasıl bir seyir izledi?</p><p>Ekonomik ve sosyal alandaki mevcut sorunlarımız uluslararası alandaki gelişmelerin etkisiyle daha da arttı. Üretimde ithal yarı mamulü yoğun olarak kullanılmaktadır. Türk Lirasının yabancı para birimleri karşısında yaşadığı değer kaybı üretim maliyetine olumsuz yansıdı. Alınan tedbirlerle genel ekonomik teamüllerden farklı politika uygulama girişimleri devreye sokuldu. Ama beklenen olumlu gelişmeler henüz ortaya çıkmadı.&nbsp;&nbsp;</p><p>Hem üretici hem de tüketici fiyat endeksleri ciddi oranlarda arttı… Dar ve sabit gelirli milyonlarca emekçinin satın alma gücü, ücretlerdeki artışlara ve iyileştirmelere rağmen geriledi. Asgari ücretin vergi dışı bırakılması fiyat artışının gölgesinde kaldı.&nbsp;</p><p>Ekmekten şekere, etten süte, meyve ve sebzeye kadar tüm temel gıda ürünlerine yüzde yüzü aşan zamlar sonucunda emekçilerin geçim şartları da daha da ağırlaştı.&nbsp;</p><p>Zam dalgası sadece gıda ürünleriyle sınırlı kalmadı…</p><p>Akaryakıttan doğal gaza, elektrikten suya; ulaşıma yani tüm temel hizmetlere gelen zamlar durmak bilmedi…</p><p>Zamlar günden güne; kimi zaman saatten saate geldi. Dün bir olan bugün bir buçuk oldu, sabah iki olan akşama üçe çıktı…</p><p>Bazı zincir marketlerin de fiyat artışlarına olumsuz yönde katkısı oldu…</p><p>Resmi verilerle yıllık yüzde 61’i aşan enflasyon karşısında; işçinin, emeklinin, çiftçinin, esnafın yani toplumun üreten kesimlerinin eline geçen gelirin büyük bölümü temel harcamalarına bile yetmez oldu.&nbsp;</p><p>Yani emekçiler sadece ve sadece hayata tutunmaya çalıştı…&nbsp;</p><p>Adeta bir zam sağanağı altında kalan ücretli çalışanların çok sınırlı bir bölümü sendikaları sayesinde ayakta kaldı. Koruyucu şemsiyeleri olan sendikal örgütlülük çatısı altında kendilerini kısmen koruyabildi…</p><p>Sendikal koruma kapsamında olmayanların örgütlenme mücadelesi ise bu dönemde hız kazandı.</p><p>Bu gelişmeler, kamunun istihdamın sağlayıcısı ve düzenleyicisi olarak önemini bir kez daha gözler önüne serdi…</p><p>Bu dönemde, kayıt dışı istihdamın ve ucuz emeğe dayalı göçmen işçiliğin yakıcı etkileri daha görünür oldu. Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC), 2022’de en fazla korunması gerekenlerin, Covid-19 Salgınından ve dünyadaki ekonomik sorunlardan en kötü şekilde etkilenen kadınlar, gençler, çocuklar ve göçmenler olduğunu vurguladı…</p><p>Ortaya çıkan enflasyon ve zam sağanağından daha fazla korunabilenler çoğunlukla sendikalı işçiler oldu. Çalışma ve yaşama şartları örnek alındı. Ancak güvencesiz, örgütsüz/sendikasız işçiler bu kriz ortamından sert biçimde etkilendi.&nbsp;&nbsp;</p><p>Bu gelişmeler sendikaların önemini, verdiği örgütlenme mücadelesinin ne derece yerinde olduğunu da gözler önüne serdi…</p><p>Hem kamuda hem özel sektörde, Türk-İş ile üye sendikaları örgütlü ve güvenceli bir gelecek için mücadeleyi bu olumsuz şartlara rağmen daha da ileriye taşıdı.&nbsp;</p><p>Sendikal örgütlenmenin önemi iyi günde değil kötü günde daha belirgin hale geldi…</p><p>Sendikal örgütlenmenin güvence, sendikal örgütlenmenin fırtınalı günde emekçinin sığınacağı liman olduğu bir kez daha anlaşıldı…</p><p>Sendikal örgütlenme olmadan, hak arama mücadelelerinin başarılı olamayacağı görüldü…</p><p>***</p><p>Dünyanın büyük bir bölümünde emekçiler, 1 Mayıs’ı daha da ağırlaşan sorunlarla mücadele ederek karşılamaktadır.&nbsp;</p><p>Yurdumuzda da durum çok farklı değildir.&nbsp;</p><p>Bir yandan işsizlik korkusu diğer yandan geçim sıkıntısı yaşayarak emekçiler 1 Mayıs’ı karşıladı.</p><p>Yurdumuzun en büyük ve en köklü işçi örgütü Türk-İş, başta üyeleri olmak üzere tüm emekçilerin hak ve çıkarlarını koruyup geliştirmek amacıyla 70 yıldan bu yana mücadele vermeye devam etmektedir.&nbsp;</p><p>Emeğin dünyasının mevcut temel sorunları ve bunlara yönelik çözüm önerileri Türk-İş tarafından aşağıdaki tespitlerle ortaya konulmaktadır:&nbsp;</p><p>•<span style=\"white-space:pre\"> </span>Reel ücretlerin ve satın alma gücünün korunması ve artırılması sağlanmalıdır. Bunun için öncelikle enflasyon artışına yol açan olumsuz şartlar ortadan kaldırılmalı, koruyucu ve kapsayıcı ekonomik ve sosyal politikalar benimsenmelidir.</p><p>•<span style=\"white-space:pre\"> </span>Yabancı para birimleri karşısındaki TL’nin değer kaybının engellenmesi hem üretim hem de tüketim açısından zorunludur.</p><p>•<span style=\"white-space:pre\"> </span>Türkiye çokuluslu şirketlerin “ucuz emek deposu” değildir.&nbsp;</p><p>•<span style=\"white-space:pre\"> </span>Katma değeri yüksek mal ve hizmet üretimi, bir diğer ifadeyle “üretim üssü” haline gelmek nitelikli işgücünü, kapsamlı eğitim ve istihdam politikasını gerektirir. Böyle bir hedefi gerçekleştirmek için yapısal düzenlemeler yapılmalıdır.&nbsp;&nbsp;</p><p>•<span style=\"white-space:pre\"> </span>Nominal ücret artışları nedeniyle işçi çıkarma eğiliminde olan, karından zarar etmemek için emekçileri kapı önüne koyma eğilimi sergileyen işverenlere karşı, bir yandan mücadele yoğunlaştırılmalı, diğer yandan bu eğilime karşı yaptırımı öngören mevzuat düzenlemeleri yapılmalıdır.</p><p>•<span style=\"white-space:pre\"> </span>Salgınla beraber artan elektronik ticaret faaliyetlerinde çalışan emekçilerin çalışma koşulları son derece güvencesizdir.</p><p>•<span style=\"white-space:pre\"> </span>Depo işçisinden arabalı veya motosikletli kuryelere kadar (e-ticarette çalışan) neredeyse herkes en güvencesiz koşullarla baş başadır.&nbsp;</p><p>•<span style=\"white-space:pre\"> </span>Güvencesizliğin panzehri sendikal örgütlenmedir.</p><p>•<span style=\"white-space:pre\"> </span>Sendikal örgütlenme emekçinin güvencesizliğine karşı can simididir.</p><p>•<span style=\"white-space:pre\"> </span>Kayıt dışı, kuralsız çalışan motorlu kuryelerden, merdiven altı imalathanelerde üretim yapan tekstil işçilerine kadar, farklı işkollarındaki tüm güvencesiz işçiler, sendikal örgütlülüğün koruyucu şemsiyesi altına alınmalıdır.</p><p>•<span style=\"white-space:pre\"> </span>Sendikal örgütlenmenin işçilerin özgür iradeleriyle, herhangi bir işveren baskısı veya bürokratik baskı olmadan sağlanabilmesi gerekir.</p><p>•<span style=\"white-space:pre\"> </span>Türk-İş sendika seçme özgürlüğünü baskı altına alan işveren ve bürokratlara karşı önceden olduğu gibi önümüzdeki dönemde de meşru her türlü mücadeleyi sürdürecektir.</p><p>•<span style=\"white-space:pre\"> </span>Geçici işçilerin daimi kadro talebi karşılanmalıdır. Geçici işçilerin yılda 360 gün çalıştırılmaları ile çoğu işyerinde alt işveren uygulamasıyla hizmet alımı ihalesine gidilmesine de ihtiyaç kalmayacaktır. Yıllardır başarılı olarak çalışan, bilgi, beceri ve deneyimleri ile işyerine faydalı bu işçilerin kadroya alınması ve 12 ay (yıl boyu kesintisiz) çalışmaları sağlanmalıdır.&nbsp;&nbsp;</p><p>•<span style=\"white-space:pre\"> </span>Kamuda taşeron çalıştırma sonlandırılmalıdır. Bu kapsamda KİT’lerde çalışan işçiler; bazı özel bütçeli kuruluşlarda çalışan işçiler; ihale şartnamesinde personel sayısı belirtildiği halde, işçilik maliyetinin yaklaşık maliyetin yüzde 70’in altında kalan ihale usulüyle çalıştırılan taşeron işçileri (kiralık araç şoförleri, yemekhane çalışanları, diş protez çalışanları…); çağrı merkezi hizmetlerine ilişkin ihalelerde çalışanlar; danışmanlık ihaleleri kapsamında çalışanlar; mal alım ihaleleri kapsamında çalışanlar; yapım işi (anahtar teslim iş) ihaleleri kapsamında çalışanlar; hastane bilgi yönetim sistemi hizmeti ihalesi kapsamında çalışanlar; yıllardır bekledikleri kamuda daimi işçi kadrosuna alınmalıdır.&nbsp;</p><p>•<span style=\"white-space:pre\"> </span>Kamuda kadroya alınan işçilere tayin hakkı verilmeli, zorunlu emekliliğe sevk edilmemelidir.&nbsp;</p><p>•<span style=\"white-space:pre\"> </span>Türk-İş alt işveren uygulamasının, başta kamu işyerleri olmak üzere tüm çalışma yaşamından çıkarılması için verdiği mücadeleyi önümüzdeki dönem daha da yoğunlaştıracaktır.</p><p>•<span style=\"white-space:pre\"> </span>Korona Virüs salgınından çıkışa yönelik güçlü göstergeler bulunmasına karşın hala risk devam etmektedir. Bu nedenle maske mesafe ve temizlik kurallarına özellikle iş yerlerinde en üst düzeyde uyulmaya devam edilmesi halk sağlığının korunması bakımından önem taşımaya devam etmektedir.&nbsp;</p><p>•<span style=\"white-space:pre\"> </span>Artan uluslararası gerginliğin en fazla kaybedeni yine ücretliler/emekçiler/çalışanlar olmamalıdır.&nbsp;</p><p>•<span style=\"white-space:pre\"> </span>Küresel, bölgesel, yerel çatışmalardan en fazla etkilenen aileleriyle birlikte emekçilerdir. Savaşlarda ve terör eylemlerinde en fazla bedeli ödeyenler, işçiler, kadınlar ve çocuklardır.</p><p>•<span style=\"white-space:pre\"> </span>Sendikaların temel mücadelesi ekmek, barış ve özgürlük içindir.&nbsp;&nbsp;</p><p>•<span style=\"white-space:pre\"> </span>İşyerlerinde ayrımcılığın hiçbir türüne, kadına şiddete, mobbing ve tacize müsaade edilememelidir.</p><p>•<span style=\"white-space:pre\"> </span>Sendikaların yaşanan çatışmaları doğru bir şekilde değerlendirip ona göre tavır almaları, dünyadaki tüm emekçilerin yararına olacaktır.&nbsp;</p><p>•<span style=\"white-space:pre\"> </span>Türk-İş 70 yıllık geçmişinden aldığı güçle işçilerin, mağdurun ve mazlumun yanında olma sorumluluğunu yerine getirmeye devam edecektir.&nbsp;</p><p><br></p><p><b>Türkiye’de Türk-İş Var!</b></p><p><b>Yaşasın 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü!</b><br></p><div><br></div>

Detaylı Bilgi

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLU OLSUN

22 Nisan 2022, Cuma

<p>23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yarının geleceği ve bekası olan çocuklara armağan ettiği en ulvi bayramlardan biridir.<br></p>

Detaylı Bilgi
Sosyal Medya

Copyright © 2024 | Güvenlik ve Savunma İşçileri Sendikası | Tüm hakları saklıdır. | Design By Cogen® Yazılım, Ankara Web Tasarım